Türkiye, yapıcı iklim politikaları benimsemeli
Fosil yakıtlardan çıkış konusunda önemli kararlar alınması beklenen COP 28, ev sahibi Birleşik Arap Emirlikleri’nin ticari çıkarlarına dair soru işaretlerinin gölgesinde gerçekleşiyor. Türkiye ise iklim değişikliğinin temel sebebi olan fosil yakıtların azaltılmasına karşı çıkarken, Kayıp ve Zarar Fonu’ndan pay talep ediyor.
COP 28’den neler beklemeliyiz?
Bir petrol ülkesinde düzenlendiği için eleştirilerin hedefi olan COP 28’de, her şeye rağmen iklim değişikliğiyle mücadele konusunda önemli adımlar atılması bekleniyor. İlk defa yayınlanacak olan Küresel Durum Değerlendirmesi Raporu, fosil yakıtlardan çıkış, iklim finansmanıyla ilgili süregelen sorunlar ve gıda sektörü kaynaklı emisyonların azaltımı, gündemdeki önemli konular arasında.
Türkiye, iklim değişikliği hedeflerini güçlendirmeli
Türkiye’nin iklim değişikliği konusundaki tarihi sorumluluğu az da olsa, bugün en fazla toplam salım yapan 15 ülkeden biri. Belirlediği iklim hedefleri ise ‘kritik derecede yetersiz’ olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin hedeflerini yenilemesi ve bu hedeflere ulaşabilmek için gerçekçi adımlar planlaması gerekiyor.
Sel felaketleri, en çok kadın ve çocukları etkiliyor
Pazar günü yaşanan sel felaketinin de gösterdiği üzere, kadınlar ve çocuklar gibi kırılganlaştırılmış gruplar, iklim temelli afetlerden daha fazla etkileniyor. Kadınların afetlerde hayatlarını kaybetme ihtimali, erkeklerden çok daha yüksek. Ayrıca afetlerin ardından, kadınlara yönelik şiddetin ve kadınların bakım yüklerinin de arttığı gözlemleniyor. Afet yönetiminde kadın bakış açısı şart.
Hamsi, palamut stoklarını korumak için av mevsimi sınırlandırılmalı
İklim değişikliği nedeniyle deniz yüzey suyu sıcaklıklarında yaşanan artış, palamut ve lüfer gibi türlerin göç takvimlerinde kayma yaratıyor. Avcılığın, bu balıklar yerine daha küçük türlerde yoğunlaşması, hamsi stoklarını tehdit ediyor. Ekosistemin kilit türü olan hamsiyi korumak için acilen av mevsimini sınırlandırmak gerekiyor.
Kirletici faaliyetler halka kapalı şirketlere kayıyor
İklim değişikliğine karşı alınan önlemlerin halka açık şirketler üzerinde yoğunlaşması, kirletici faaliyetlerin kapalı şirketlere kaymasına neden oluyor. Borsa şirketleri daha ‘yeşil’ görünürken, aynı faaliyetler gözden ırak sürdürülüyor. Sera gazı salımları konusunda şeffaflık, tüm şirketlerden talep edilmeli.