Prof. Dr. Nazlı Demirel

Deniz Bilimci

Prof.Dr. Nazlı Demirel, denizel ekosistemler ve biyoçeşitliliğin korunması ile ekosistem yaklaşımlı balıkçılık yönetimi konularında uzmanlaşmış bir deniz bilimcidir.

2001 yılında İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden mezun olmuş, 2004 yılında yüksek lisansını 2010 yılında ise doktorasını İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü’nde tamamlamıştır.

Misafir araştırmacı olarak 2013-2015 yılları arasında Almanya’da GEOMAR Helmholtz Ocean Research Kiel Enstitüsü’nde Dr. Rainer Froese ile balıkçılık dinamikleri ve balık stokları üzerine çalışmalar yürütmüştür. Şu anda dünya balıkçılığında en yaygın kullanılan ve “veri-seti sınırlı” balık stokları için geliştirilen iki farklı stok değerlendirme yönteminin geliştirici ekibinde yer almıştır. Halen, İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsünde görev yapmakta ve lisansüstü düzeyinde komünite ekolojisi, balık biyoçeşitliliği derslerini vermektedir.

Akademik yaşamı boyunca, ekosistem sağlığı, biyoçeşitliliğin zaman içindeki değişimi, denizel canlıların popülasyon dinamikleri, balık stoklarının durum analizi ve balıkçılık yönetimi üzerine ulusal ve uluslararası düzeyde pek çok proje ve çalışma grubunda araştırıcı, uzman, yürütücü ve koordinatör olarak yer almıştır.

Bilimsel yayınları, Fish and Fisheries, Marine Policy, Ocean and Coastal Management, Marine Environmental Research, Regional Environmental Change, Frontiers in Marine Science gibi dergilerde yayımlanmıştır.

Uzmanlık Alanları: Ekosistem Temelli Yönetim; Ekosistem Korunması; Sürdürülebilir Balıkçılık; Balıkçılık Dinamikleri; Ekosistem Modelleri

Marmara Denizi ‘‘hasta’’ ve iklim değişikliği, krizi derinleştiriyor

Kentsel ve endüstriyel kirliliğin yanı sıra aşırı avcılık ve iklim değişikliği baskısı altında olan Marmara Denizi’nin ekosistemi, son 50 yılda oldukça ağır dönüşümler geçirdi ve telafisi mümkün olmayacak şekilde bozulmaya doğru gidiyor. Büyük avcı balıkların denizden kaybolması, sistemin bu türleri barındıramayacak hale geldiğine işaret ediyor. Bugün Marmara’daki balıkçılığın yüzde 90’ını yalnızca 11 tür oluşturuyor. Bu türlerin başında, av verimi her geçen yıl azalan hamsi geliyor. Uzmanlar, giderek kaybolan türlerin, insan müdahalesi ve etkisi ciddi oranda azaltılmadan geri gelmelerinin mümkün olmadığına dikkat çekiyor. Marmara Denizi için mevcut durum sürdürülebilir değil ve tüm paydaşların tam bir uzlaşı ile mevcut baskıların azaltılmasını sağlaması gerekiyor.

Akdeniz’de balon balıkları insan sağlığını tehdit ediyor

Giderek ısınan Akdeniz, zehirli balon balıkları gibi yabancı türlerin istilası için elverişli hale geliyor. Balon balıklarının Doğu Akdeniz’de insan sağlığına etkilerini inceleyen yeni bir çalışmaya göre, balıkları besin olarak tüketen en az 171 kişi zehirlendi. Balon balıklarının denizde yüzenleri hedef alan saldırıları da yükselişte.

Hamsi, palamut stoklarını korumak için av mevsimi sınırlandırılmalı

İklim değişikliği nedeniyle deniz yüzey suyu sıcaklıklarında yaşanan artış, palamut ve lüfer gibi türlerin göç takvimlerinde kayma yaratıyor. Avcılığın, bu balıklar yerine daha küçük türlerde yoğunlaşması, hamsi stoklarını tehdit ediyor. Ekosistemin kilit türü olan hamsiyi korumak için acilen av mevsimini sınırlandırmak gerekiyor.