Skip to main content

Haberler yayınlanmadan önce ilk sizin e-posta kutunuza gelsin! Şimdi bültenimize kaydolun.

Bülten Aboneliği

Bekleyiniz...

Abone olduğunuz için teşekkürler!

İklime uyumun adı yok: Karbonsuzlaşma ve yoksullaşmayı birlikte ele almalıyızBasın Bültenleri

İklime uyumun adı yok: Karbonsuzlaşma ve yoksullaşmayı birlikte ele almalıyız

Türkiye’nin yeni iklim taahhütleri yine yalnızca azaltım hedeflerine odaklanıyor. Oysa uzmanlar, bugüne kadarki iklim politikalarında etkilere uyum eylemlerinin hep geri planda kaldığını vurguluyor. İklim krizine karşı en savunmasız grupların hâlâ dikkate alınmadığını hatırlatan Dr. Nuran Talu, meseleye iş dünyası ve ticaret odaklı bakmanın bedelini toplumun ve doğanın ödediğini söylüyor. Karbonsuzlaşma ile yoksulluğun birlikte ele alınması gerektiğini belirten Talu’ya göre, sosyal kırılganlıklar hesaba katılmadıkça, iklim politikalarının topluma gerçek bir koruma sağlaması mümkün değil.
İklim Masasıİklim Masası22 Ekim 2025
‘‘Zayıf iklim hedefleri ile ETS kağıt üstünde kalır’’Basın BültenleriEkonomiPolitika

‘‘Zayıf iklim hedefleri ile ETS kağıt üstünde kalır’’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde Türkiye’nin 2035 yılı için yeni emisyon azaltım hedeflerini duyurdu. Ankara, 466 milyon ton emisyon azaltımı öngörse de uzmanlar bunun yine “artıştan azaltım” anlamına geldiğini vurguluyor. İklim örgütlerine göre bu hedef, 2035’te emisyonların 2023’e kıyasla %16 daha yüksek olması anlamına gelecek. ODTÜ’den Prof. Dr. Ebru Voyvoda, bu yaklaşımın güçlü bir Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) tasarlanmasını zorlaştırdığına dikkat çekiyor. Voyvoda’ya göre zayıf hedefler, karbon fiyatlarının da düşük kalmasına neden olacak ve şirketleri temiz yatırımlar yerine ucuz kota satın almaya yönlendirecek. Bu durum, ETS’nin “yatırım teşviki” işlevini yitirerek yalnızca kağıt üstünde kalmasına neden olabilir.
İklim Masasıİklim Masası3 Ekim 2025
‘‘İddialı azaltım hedefleri, ETS’nin etkinliğini artırır’’Basın BültenleriEkonomiPolitika

‘‘İddialı azaltım hedefleri, ETS’nin etkinliğini artırır’’

İklim kanunuyla getirilen ETS’nin pilot uygulaması 2026’da başlayacak, 2028’den itibaren ise tam anlamıyla devreye girecek. Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, ETS’nin ‘‘kirletme izni’’ olmadığını vurgulayarak, şirketlerin yarattığı kirliliğin ilk kez fiyatlandırılacağını söylüyor. Bu sayede işletmelerin daha az kirletmeye teşvik edileceğini belirten Uyduranoğlu, iki yıllık pilot dönemin kritik bir geçiş süreci olduğunu hatırlatıyor ve bu süreçte ETS’nin şirketlere iyi anlatılması gerektiğine dikkat çekiyor. Geçiş döneminin ardından sistemin etkin işlemesi ise Türkiye’nin iklim hedefleri ile yakından ilişkili. Uyduranoğlu’na göre ne kadar iddialı azaltım hedefleri benimsenirse, ETS’nin etkinliği de o kadar artacak.
İklim Masasıİklim Masası1 Ekim 2025
‘‘Konutlarda ilk iş fosil yakıtlardan çıkmak olmalı’’Basın BültenleriEnerjiPolitika

‘‘Konutlarda ilk iş fosil yakıtlardan çıkmak olmalı’’

Konut emisyonlarını olabildiğince azaltmak, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesinin önemli bir gerekliliği. İstanbul Politikalar Merkezi’nin yeni raporuna göre bu tarihe kadar bina sektöründen kaynaklanan emisyonları tamamen ortadan kaldırmak mümkün. Ancak toplam maliyeti 200 milyar doları bulan bu dönüşüm için siyasetin kararlı politikalar izlemesi ve hanelerin iyi tasarlanmış teşviklerle desteklenmesi gerekiyor. Raporun yazarlarından Doç. Dr. Duygu Erten’e göre en acil adım, konutlarda fosil yakıtlardan çıkılması ve enerji verimliliği tedbirlerinin alınması. Bu zorlu dönüşümün başarılması, Türkiye’yi iklim hedeflerine yakınlaştırmakla kalmayacak, enerji tasarrufu ile hane bütçelerine de önemli katkı sunacak.
İklim Masasıİklim Masası26 Eylül 2025
İklim değişikliği yağışları artırıyor: Önlem almazsak daha büyük sel felaketleri kapıdaToplum ve Yaşam

İklim değişikliği yağışları artırıyor: Önlem almazsak daha büyük sel felaketleri kapıda

İklim değişikliği, Batı Karadeniz’de sel ve taşkın riskini artırıyor. Kastamonu’nun İnebolu ilçesi, 2021’den bu yana üç yıl üst üste yaşadığı felaketlerle bu gerçeğin en çarpıcı örneklerinden biri. Ancak felaketi büyüten yalnızca aşırı yağışlar değil; yanlış şehir planlaması ve yetersiz altyapılar da büyük rol oynuyor. Amasya Üniversitesi’nden akademisyenlerin araştırması, üç sel felaketine yol açan hataların tekrarlandığını ortaya koyuyor. Dere yataklarına inşa edilen kamu binaları, kıyı kanununa aykırı yapılaşma ve akışı engelleyen köprüler, kentleri daha da kırılgan hale getiriyor. Uzmanlara göre doğa olaylarının felakete dönüşmesi kader değil; bilim temelli planlama ile dirençli kentler yaratmak mümkün.
Zeynep Özdemir & Merve Özkaynak YolcuZeynep Özdemir & Merve Özkaynak Yolcu18 Eylül 2025
Türkiye artan sel ve aşırı yağış risklerine karşı önlem almalıİklim Bilimi

Türkiye artan sel ve aşırı yağış risklerine karşı önlem almalı

1950-2024 verilerini analiz eden yeni bir araştırma, Akdeniz’in yağış rejiminde belirgin bir doğu-batı ayrışmasına işaret ediyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu Doğu Akdeniz’de şiddetli yağışların sıklığı ve yoğunluğu artarken, ani sel ve su baskını riski büyüyor. Diğer yandan Batı Akdeniz ise giderek kuraklaşıyor. Bu bulgular, Türkiye’nin giderek kuraklaştığı gerçeğiyle çelişkili değil: Kuraklık ve artan sel riski, aslında aynı madalyonun iki yüzü. Batı ve Güneybatı Anadolu’da kış yağışlarının azalması tarımsal kuraklığı artırırken, Doğu Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de kısa sürede düşen sağanaklar ani sellere yol açıyor. Türkiye’nin önceliği ise altyapıyı güçlendirmek, erken uyarı sistemlerini yaygınlaştırmak ve kentleri aşırı yağışlara hazırlamak olmalı.
Doğukan Doğu YavaşlıDoğukan Doğu Yavaşlı13 Eylül 2025